ISSIZ KADIN |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yaşamıma ansızın girdin. Ne sen ne de ben bilmiyorduk birbirimizi. Öyle ki bir anda canımızın içine girdik. Ya da benim için öyleydi. Zamanla anladım senin için öyle olmadığını… Oysa ne kadar inanmıştım beni sevdiğine… Yalnız kaldığımda anladım senin için öyle olmadığını… Sevmeye çalıştın, beceremedin… Ama senin beceremediğini ben yapmıştım. Hem de hak etmediğin kadar…
Yüreğimin en kuytu yerleri sızlıyor sen düştüğünde aklıma. İşte bu yüzden “Yaşamım” dedim sana. Sen giderken yaşamımı da götürdün. Göğsüm daralıyor, nefes almakta zorlanıyorum yokluğunda. Kibrinden burnunun ucunu göremiyorsun.
Ben senin uğruna ne gururlar ne kibirler eskittim gözlerinin önünde. Savaşı sen kazandın ama ben yenilmedim. Bunu kendi galibiyetim saydım. Sevdanın galibiyetidir bu. Her gece “.....” devriliyor içimde. Ama ne yazık ki bitmiyor bu “.....”lar…
Sonu gelmiyor. Herkese sözüm geçiyor ama kalbim ısrar dinlemiyor. Yokluğunda cam kırıntıları yüreğimi acıtıyor. Artık “dön” diyemem… Gideli çok oldu. Belki dönmende mutlu etmeyecek beni. Çünkü böylesine sevmek yetiyor bana… Mutlu ol, mutlu kal…
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|